Mirastan Mal Kaçırma Davalarını “Tedbir Talepli” Açmanın Önemi
Konusu gayrimenkul olan miras davalarında öncelikli amaç dava konusu gayrimenkulün mülkiyetini miras payı oranında edinmektir. Eş söyleyişle davacı, dava sonunda tapusunu eline almak ister. Hiç şüphe yok ki hakkı elde etmenin en etkili yolu budur.
Dava uzun süren bir hukuki süreç olduğundan, dava konusu gayrimenkulün dava boyunca davalının elinden çıkmaması yani üçüncü bir kişiye devredilmemesi hayati önemi haizdir. İşte bu yüzden “tapu iptal ve tescil” talepli miras davalarında dava dilekçesiyle birlikte eş zamanlı olarak (hatta bazen davadan önce) ihtiyati tedbir talep etmek ve dava konusu gayrimenkulün üçüncü kişilere devri başta olmak üzere gayrimenkulün üzerinde her türlü ayni hakkın tesisinin engellenmesi yönünde karar aldırmak olmazsa olmazdır. Uygulamada mahkemeler bu kararı çoğu zaman teminatsız olarak vermektedir. Nadir de olsa dava değerinin %10’u seviyesinde (nakit veya banka teminat mektubu şeklinde) teminat istendiğine de rastlanılmaktadır.
Tedbir talep edilmeksizin açılan bir miras davası boyunca davalı, dava konusu gayrimenkulü satmakta serbest olacaktır. İşin asıl önemli kısmı da şudur: Gayrimenkulü davalıdan satın alan üçüncü kişi iyiniyetliyse yani gayrimenkulün bir davaya konu olduğunu, gayrimenkulün davalıya devrinin “mirastan mal kaçırma” amaçlı olduğunu ve ilgili hususları bilmiyorsa veya bilebilecek durumda değilse kendisinin (yani üçüncü kişinin) bu kazanımı (yani gayrimenkul üzerindeki mülkiyet hakkı) korunur. Bu durumda artık davacının tapu iptal ve tescil talebi kabul edilmeyecek, davacının tapu alma şansı kalmayacaktır. Davacının davası artık davalıya karşı bir tazminat davasına dönüşür. Ancak burada da sorun şudur: Nakit paranın saklanması ve izinin kaybettirilmesi çok kolaydır. Davalı, gayrimenkulü üçüncü kişiye satarak elde ettiği nakdi davacıdan bir şekilde kaçırarak kağıt üzerinde kazanılan davayı fiilen etkisiz hale getirebilir. İşte ihtiyati tedbir, anlatılan senaryonun gerçekleşmesinin önlenmesi amacıyla miras davalarında muhakkak başvurulması gereken bir hukuki müessesedir.
Recommended Posts
MURİS MUVAZAASI DAVALARINDA TANIK İFADELERİNİN ÖNEMİ
Şubat 18, 2021
Merhaba
2 yıl önce dedem vefat etti. Dedemin 4 oğlu var.Ölmeden 2 ay önce 2 oğlunun 2 çocuğuna hibe yoluyla evi vermiş. Babam ve diğer amcam bunu öldükten sonra öğrendi. Dedem 86 yaşındaydı ve niyetli sağlık raporu almışlar. Ama dedem son 3 ayını zaten yatakta hasta kalkamiyordu düşmeden dolayı ve iyi bakmadiklari halde amcamın evinde kaldığından dolayı zorla yada kandırarak hibe almışlar. Bu konuyla ilgili nasıl bir dava acabiliriz kazanma şansımız var midir. Bilgi verirseniz cok sevinirim. Tesekkurler
Merhaba
2 yıl önce dedem vefat etti. Dedemin 4 oğlu var.Ölmeden 2 ay önce 2 oğlunun 2 çocuğuna hibe yoluyla evi vermiş. Babam ve diğer amcam bunu öldükten sonra öğrendi. Dedem 86 yaşındaydı ve noterli sağlık raporu almışlar. Ama dedem son 3 ayını zaten yatakta hasta kalkamiyordu düşmeden dolayı ve iyi bakmadiklari halde amcamın evinde kaldığından dolayı zorla yada kandırarak hibe almışlar. Bu konuyla ilgili nasıl bir dava acabiliriz kazanma şansımız var midir. Bilgi verirseniz cok sevinirim. Tesekkurler
Merhaba Şeyda Hanım,
Burada önemli olan husus dedenizin bu daireyi kendi iradesiyle mi yoksa hile sebebiyle mi bağışladığının tespit edilmesidir. Eğer dedeniz kendi iradesiyle bu daireyi bağışladıysa şartları varsa öncelikle denkleştirme, olmazsa tenkis davası açılması gerekir. Yok dedeniz hile mağduru olduysa hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası açmak gerekecektir. Somut olayda işlem bağış olduğu için muris muvazaası davası burada açılamaz zira anlatımınıza göre gerçekte bağış olan bir işlemin tapuda satış olarak gösterilmesi söz konusu değildir. İyi akşamlar.
merhaba
benim dedem şuan 76 yaşında 3 sene önce tarlalarınıbir şahıssatmış.şöyle satış yapmış halama vekaletname vermiş halamda tarlaları satmış.3milyona satmış.halam bir doktordan rapor almış noterden vekaletnameyi böyle almış.ama benim yaptığım araştırmada o dönemde dedem demans ve alzeimer ilaçları ve antidepresan kullanıyormuş.şu anda hala o ilaçları kullanıyor.biz bu ilaçları kullandığını SGK ispat edebiliriz.bu noterdeki vekaletnameyi iptal ve tapu satışı nı iptal edebilirmiyiz.hakkımı alabilirmiyim.
teşekkürler
Merhaba, burada önemli olan husus dedenizin satışa dayanak vekaletnameyi verirken akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespitidir. Dedenizin tarlalarının satıldığından haberi olmamış mı? Dedenize ulaştırılan bir satış bedeli var mı? Bu ve bunun gibi sorular cevaplandıktan sonra doğru dava tespit edilip derhal hukuki aksiyon alınmalıdır. Tapu iptal ve tescil davası pekala açılabilir. İyi günler.
merhaba
dedem halama aylık alması için genel vekaletname vermiş o arada da tarlalarının satılması için ikna etmiş bana mal kalmasın diye fakat alan kişi banka havalesi ile değil elden para verdiğini söylüyor.babam ve annem 10 sene önce öldüler.beni anneannem büyüttü.onlar benimle hiç ilgilenmediler koptuk.halamda bana mal kalmasın diye ev ve tarlaları satmış.şimdiki değeri 4-5 milyon.dedem tarlalarının satıldığını biliyor.
Pekala anlaşılan durum şu: Dedeniz tarlalar size değil de halanıza kalsın diye (yani mirastan mal kaçırma amacıyla hareket ederek) tarlalarını doğrudan halanıza değil de, büyük ihtimalle halanızla işbirliği içerisinde hareket eden üçüncü kişiye (emanetçiye) devretmiş. Bu devir karşılığında bir para alındığını hiç zannetmiyorum. Alınsaydı zaten bunun adı mirastan mal kaçırma olmazdı. Hemen şunu söylemek gerekir: Dedeniz vefat edene kadar bu konuda yapabileceğiniz bir şey yoktur. Ancak dedeniz vefat eder etmez muris muvazaası davası açarak tarlaları yasal miras payınız oranında geri alabilirsiniz. Buradaki şansınız oldukça yüksektir. Dilerseniz (212) 343 16 28 numaralı telefondan bana ulaşabilirsiniz.
slm temyizde çıkan karar kesinmidir? çıkan karar bir ü5st mahkemeye taşınabilirmi? tenkis davasında kazanılan nakti bedeller davacılar tarafından alınmaz ise veya davalılar tarafından ödenmez ise davacıların altsoyu tarafından talep edilebilirmi?
Merhaba, bugün itibariyle temyiz incelemesinden onama kararı ile geçmiş bir mahkeme kararı kesindir. Ancak mahkeme kararının tarihine göre (artık yürürlükte bulunmayan) “karar düzeltme” aşaması söz konusu olabilir. Mahkeme kararıyla hükmedilen nakit bedeller davacılar (onlar ölmüşse tüm mirasçıları) tarafından tabii ki talep edilebilir, icra takibine konu edilebilir. Buna şüphe yoktur.
bilgilendirmeniz ve paylaşımlarınız için teşekkürler