Mirastan (terekeden) kaçırılan gayrimenkullerin bulunması

Mirastan (terekeden) kaçırılan gayrimenkullerin bulunması

Bir muris muvazaası davası açabilmek için öncelikle murisin hangi gayrimenkulünü sağlığında muvazaalı şekilde devrettiğini bilmek gerekir. Bu bilgi elde yoksa dava fiilen açılamaz. Peki, bir yasal mirasçı, vefat eden murisinin, sağlığında, kendisinden birtakım gayrimenkulleri kaçırdığından şüpheleniyorsa ve fakat bunların hangi gayrimenkuller olduğunu bilmiyorsa ne yapabilir? Bu soruyu iki ihtimale göre cevaplandırmak gerekmektedir.

A. 2012 yılı ve sonrası 

Halihazırda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) Türkiye genelindeki gayrimenkullerin mülkiyet bilgilerini TAKBİS (Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi) isimli bir bilgisayar sistemi üzerinde tutmaktadır. TKGM’nin resmi internet sitesinde TAKBİS şu şekilde tanıtılmaktadır:

“Ülke genelinde mülkiyet bilgilerinin bilgisayar ortamına aktarılıp her türlü sorgulamanın yapılabilmesini amaçlayan en temel e-devlet projelerinden birisidir.

Amacı, Türkiye genelinde Tapu ve Kadastro kayıtlarının bilgisayar ortamına aktarılarak tüm faaliyetlerin bilgisayar sistemi üzerinden yürütülmesi, böylece gerek özel, gerekse kamu taşınmaz mallarının etkin biçimde takip ve kontrolünün sağlanmasıdır.

Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi ile vatandaşımıza hizmetin güvenilir, güncel ve hızlı bir şekilde hizmet sunulması mümkün olmaktadır.”

2012 yılının Mayıs ayı itibariyle Türkiye’deki tüm tapu müdürlükleri TAKBİS’e geçmiştir. Bu demektir ki söz konusu tarihten itibaren herhangi bir gayrimenkulünü -muvazaalı olsun olmasın- herhangi bir şekilde devreden kişinin hangi gayrimenkulleri elden çıkardığı bilgisi (buna “pasif kayıt bilgisi” denmektedir) TAKBİS üzerinden tek tuşla sorgulanabilmektedir. Burada bir sorun yoktur. Belirtmek gerekir ki TAKBİS’e daha önce geçen tapu müdürlüklerinde bu sorgulama 2007 yılına kadar da yapılabilmektedir. Bunun da hatırda tutulması gerekir. 

B. 2012 yılı öncesi 

Murisin gayrimenkulü elden çıkarma tarihi 2012 öncesiyse TAKBİS üzerinden elden çıkarılan gayrimenkulün tespit edilmesi ne yazık ki olanaksızdır. Ancak 2007-2012 arası geçiş döneminde istisnalar olabileceğini tekrar hatırlatıyoruz.

Tek yol TAKBİS mi?

Hayır.

Peki, bir kişi kendi murisinin 2012 öncesinde “kaçırdığı” gayrimenkullerin izine TAKBİS haricinde başka hangi yollarla ulaşabilir?

Bu durumda kişinin başvurması gereken başlıca kurumlar belediyeler ve duruma göre vergi daireleridir. Gayrimenkuller ile ilgili “bina vergisi” 1986 yılından bu yana ilgili belediyeler tarafından tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Mirasçı kişiler, murislerinin geçmişte gayrimenkulü olduğunu tahmin ettikleri belediyelere veraset ilamlarıyla birlikte başvurarak geçmişe yönelik sorgulama yaptırabilir, geçmişte murislerinin vergisini ödediği gayrimenkullerin ada/pafta/parsel bilgilerini öğrenebilirler. Bu bilgilerle tapuya başvurduklarında da söz konusu gayrimenkullerin hangi tarihte hangi bedelle kime satıldığını kolayca tespit edebilirler. Hiç kuşkusuz bu yöntetim en büyük handikapı ancak başvurulan belediye sınırları içerisindeki gayrimenkullerle ilgili bir sorgulama yapılabiliyor olmasıdır.

Bina vergisi 1986 öncesinde vergi daireleri tarafından toplandığı için bu tarihten önceki sorgulamalar için vergi dairelerine müracaat gereklidir. Ancak ne yazık ki vergi daireleri bu kadar eski kayıtları bünyelerinde tutmamakta, atık kağıt olarak SEKA’ya göndermektedir.

Etkin bir yöntem olarak tereke tespit davası

Türk Medeni Kanunu uyarınca her bir yasal mirasçı tek başına sulh hukuk mahkemesine başvurmak suretiyle murisinin terekesindeki menkul ve gayrimenkullerin tespitini ve muhafaza altına alınmasını talep edebilir. Bu durumda mahkeme, mirasçının talep ettiği makamlara müzekkere yazarak terekeye dahil olmamış malvarlığı kalemlerinin bulunmasına yardımcı olacaktır. Ancak mahkemenin yapacağı iş de eninde sonunda yukarıda anlatılanlarla aynıdır. Diğer bir deyişle tereke tespit davası açmak şart değildir. Hatta denebilir ki mirasçı sıfatıyla tek tek yetkili makamları dolaşmak ve yerinde inceleme yaptırmak bazen daha etkili bir yöntem dahi olabilir.

Son çare: Tapu sicil müdürlüğündeki kayıtların tek tek gözden geçirilmesi

Terekeden kaçırılan bazı gayrimenkuller yukarıda sayılan tüm yöntemlere başvurulmasına rağmen bulunamayabilir. Bu durumda elde kalan tek çare, gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil müdürlüğüne giderek kayıtlı gayrimenkullerin eski malikleri arasında murisin adını aramaktır. Bu iş fiilen tapu kütük defterlerinin sayfa sayfa incelenmesiyle yapılabilecek olup sokaktaki vatandaşın bu işlemi yapması kanunen mümkün değildir. Bu işlem ancak 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’ndan aldıkları yetkiye dayanarak avukatların yapabileceği iştir ve çok büyük mesai gerektirir. Ufak bir ilçede belki birkaç günde bitecek bir tarama, İstanbul’un ortalama bir ilçesinde haftalar hatta belki aylar sürebilir.

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir