Bir Miras Davası Nasıl Katledilir?
Miras uyuşmazlıklarında en önemli noktanın “doğru dava açmak” olduğunu önceki yazılarımızda birçok kez belirtmiştik. Doğru dava açılmadığı takdirde dava içinden çıkılmaz bir hal alıp kilitlenebilir ve tam bir ayak bağına dönüşür.
Bu yazımızda, geçen haftalarda elimize geçen ve gerçek bir miras davasında bir avukat tarafından mahkemeye sunulmuş bir dava dilekçesinin son sayfasını sizlerle paylaşıyoruz:
2017_11_22_dava dilekçesi son sayfası
Dilekçenin “Sonuç ve İstem” kısmının (3) numaralı bendi, davacının bizzat kendi davasını zora sokmasına sebebiyet vermektedir. Şöyle ki; davacı vekili, aynı cümle içerisinde “muvazaa”, “tasarrufun iptali” ve “terekeye dahil edilmesine” ibarelerine yer vererek davanın niteliği hakkında tam bir karmaşa yaratmıştır. Dilekçenin tamamı göz önüne alındığında davanın aslında bir “denkleştirme” davası olduğu anlaşılsa da dilekçe içerisinde bir kez bile “denkleştirme” kelimesi kullanılmamıştır. Eş söyleyişle, davacı vekili ne yazık ki hangi davayı açtığının farkında bile değildir. Yola böyle çıkıldığında hak kaybı yaşanması çok büyük ihtimaldir. Dolayısıyla her türlü miras hukuku uyuşmazlığında “doğru teşhis” ilk ve en önemli adımdır. Teşhis yanlış ise o teşhis doğru kabul edilerek verilen ilaç da (açılan dava) muhtemelen hiçbir işe yaramayacaktır.
Recommended Posts
Mirasta Denkleştirme (İade)
Mayıs 23, 2016
Miras davalarında masraflar
Aralık 28, 2015
MURİS MUVAZAASI DAVALARINDA TANIK İFADELERİNİN ÖNEMİ
Şubat 18, 2021